Ameliyatsız Yüz Gençleştirme Uygulamaları İleride Olacağınız Yüz Germe Ameliyatını Nasıl Etkiliyor?
26 Eylül 2022
Ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamalarının doku düzeyinde kalıcı etkileri vardır.
Bazı uygulamaların doku düzeyindeki “yan etkileri” ileride olacağınız yüz geme ameliyatını etkiler.
Çoğu zaman olumsuz etkiler.
Ameliyatları planlarken ve uygularken daha önce yapılmış ameliyatsız estetik uygulamaların göz önünde bulundurulması önemlidir.
Siz de eğer böyle bir yol ayrımında iseniz yüz germe ameliyatını yapacak olan hekiminizi daha önce geçirdiğiniz medikal estetik işlemler konusunda eksiksiz olarak bilgilendirmeyi ihmal etmeyin.
Bu yazıda tek tek tüm ameliyatsız uygulamaları listeleyemem ancak sık yapılan uygulamalar üzerinden örnekleyerek genel bir fikir sahibi olmanızı sağlayabilirim.
Dolgular:
Kalıcı dolgular (silikon, PMMA, aquafilling vb.) yüze yapılan tüm cerrahi işlemleri olumsuz etkilemektedir. Kalıcı dolgu, dokunun içinde bir yapışıklık ve nedbe dokusu oluşturur. Dokuları birbirinden ayrıştıran düzlemler bozulur. Özellikle SMAS altı cerrahi tekniklerde yüzün yumuşak dokularını alttaki sinirlerden ve kaslardan mikrocerrahi hassasiyet ile ayrıştırırız. Kalıcı dolgular enjekte edildikleri bölgede bu hassasiyette bir cerrahiyi imkânsız kılar. Kalıcı dolgu, eğer ameliyat esnasında enfekte olursa ameliyat sonrası süreçte dirençli ve dokuda tahribat yaratan enfeksiyonlara sebebiyet verebilir. Bu sebeple yüzünde kalıcı dolgu materyali olan hastaları ben ameliyat için kabul edemiyorum.
Dokunun içinde nedbe dokusu oluşumunu tetikleyen dolgu materyalleri de benzer biçimde derin doku planlarında yapışıklıklara yol açabilmektedir. “Akıllı” dolgu olarak bilinen bazlı dolguların etki mekanizmasını anlatırken “yeni kolajen oluşumunu” sağlıyor diye anlatıyorlar ya, işte o yeni kolajen denilen şey doku içindeki nedbe dokusunun bir başka adı. “Akıllı” dolgu uygulanmış olan hastalarda derin plan yüz germe tekniklerini uygulayamayabiliriz. Ameliyat esnasında derin doku planlarında bozulma görürsem ameliyatı yüzeysel plana çevirebileceğim konusunda hastalarımı bilgilendiriyorum. Eğer hastamın nihai planın ameliyat esnasında netleşeceğini kabul ediyorsa ben de onu ameliyat için kabul ediyorum. Akıllı dolgu enjeksiyonu yaptırmış olan bir bireyin “derin plan” veya “HighSMAS” gibi yüz germe tekniklerini seçebilme özgürlüğü kalmıyor.
Neyse ki yukarıda bahsettiğim dolgular çok az kullanılıyorlar. Çoğu zaman Hyalüronik Asit içerikli dolgular (Juvederm, Restylane, Teosyal, Bolettero vb.) ile karşılaşıyoruz. Bu dolgular ameliyatı zorlaştırmıyor. Hatta bazen kolaylaştırmaları bile söz konusu olabilir. Hyalüronik asit bazlı dolguların tek dezavantajı ameliyattan sonra oluşan ödemi lokal olarak tutmaları ve uzamış şişliğe yol açmaları. Örneğin göz altı dolguları ameliyattan sonra enjeksiyon bölgesinde 3-6 ay kadar uzayan bir şişliğe sebebiyet verebiliyor. Bu sebeple bazen ameliyat öncesinde bazen de ameliyattan sonra bu dolguları eritmek gerekebiliyor.
Deriye veya deri altına enerji uygulayan teknolojiler:
Deriye enerji uygulayan ve derinin alt tabakasında yanık hasarı oluşturan bazı uygulamalar derinin kanlanmasını da olumsuz yönde etkileyebilir. ND:YAG lazer veya CO2 lazer gibi uygulamalar, tekrarlayan seanslarda, derinin kılcal damar dolaşımını bozabilir, deride incelmeye ve deri elastisitesinde azalmaya yol açabilirler. Böyle bir uygulama öyküsü olan hastalarda yüzeysel ameliyat tekniklerinden sakınmakta fayda var. Zira doku kayıplarının riskini artar.
Deri altına enerji uygulayan teknolojiler ise SMAS tabakasında hasara yol açabiliyor. Odaklı ultrason, iğneli radyofrekans gibi uygulamalar yüzeysel kas ve bağ doku katmanında yapışıklıklara ve sertleşmeye yol açabiliyor. Bu tarz uygulamaları tekrarlayan seanslar halinde yaptırmış olan bazı hastalarda derin plan yüz germe, HighSMAS gibi ameliyatları yapmak teknik açıdan zorlaşabiliyor.
Deri altına enerji uygulayan teknolojilerin bazıları cildin hemen altındaki çok ince kompakt yağ doku katmanını eritiyor. Bu katman yüzey kalitesi açısından çok önemlidir. Yüzeysel doku kaybı olan hastalarda ameliyattan önce ve ameliyattan sonra birkaç seans mikro yağ doku transferi ile kompakt yağ doku katmanını onarmak gerekebiliyor. Bu da ek seanslar ve ek maliyetler demek.
Askı materyalleri:
Emilen iplikler ile yapılan askı veya ağ uygulamaları ameliyatı çok fazla etkilemiyor. Ancak kalıcı ipler ile yapılan uygulamalar derin plan yüz germe veya HighSMAS gibi ameliyat tekniklerini olumsuz etkiliyor. Kalıcı askı materyalleri sinirleri veya kasları delip geçebiliyor. Kılçıklı materyalleri dokudan çıkarmak veya temizlemek mümkün olmayabiliyor. Yüzeysel doku planından derin doku planına geçişte zorluk yaratıyor. Özellikle Fransız askısı gibi kalıcı silikon implant materyalleri ile yapılan askılama işlemleri doku içerisinde “sinirleri” taklit edebiliyor. Ameliyat diseksiyonunu zorlaştırıyor. Fransız askısı yapılan hastalarda ameliyatın zorluğu belirgin olarak artıyor. Bu sebeple ameliyat fiyatını da arttırmak zorunda kalıyorum.
Botoks:
Masseter kasına yapılan botoks, yüzü yandan inceltiyor ve yanak boyun geçişini bozuyor. Bu uygulamayı yaşlanma sürecindeki hastalara çok ciddi bir endikasyon olmadığı sürece önermiyoruz. Bu gruptaki hastalarda yüz germe ameliyatı sonrasında çene boyun geçişindeki kontur idealin altında kalabilir.
Alın bölgesinde özellikle frontal kasa sürekli olarak botoks yaptıran hastalarda bu kas ileri düzeyde zayıfladığı için kaşlar düşebiliyor. Düşük kaşlar yüz germe ile birlikte yukarı kalkan doku ile çakışarak şakak bölgesinde bir kalabalıklaşma yaratıyor. Bu gruptaki hastalarda yüz germe ameliyatı ile kombine olarak bir kaş kaldırma ameliyatını da eklemekte fayda var.
Son olarak botoksun şakak bölgesine sızdığı ve temporal çiğneme kasında erime yarattığı durumlarda ameliyatın öncesinde veya sonrasında 2-3 seans yağ doku transferi ile şakaktaki çöküklüğü düzeltmek gerekiyor.
Ameliyatsız uygulamaların potansiyel sonuçları ile ilgili konuşunca veya yazınca sanki ameliyat dışındaki her şeye karşıymışım gibi bir algı oluşuyor. Ameliyatsız uygulamalara karşı değilim. Ben de dolgu ve botoks uyguluyorum. Ancak her konuda açık ve şeffaf olmakta fayda var. Uygulamaların avantajları olduğu gibi dezavantajları da var. Yüz gençleştirme ameliyatını yapacak olan tecrübeli bir cerrah ameliyatsız uygulamalar ile ilgili özgeçmişinizi gözden geçirerek size en uygun olan tedavi stratejisini belirleyecektir. Bazen bu plan sizin isteklerinizle veya “ideal tedavi” ile tam olarak örtüşmeyebilir ancak her zaman en öncelikli olan hasta güvenliğidir.
Cerrahınızı eksiksiz bilgilendirmeyi unutmayın.
Sevgiyle kalın
Güzel kalın.
O.B.