Burun Estetiği Ameliyatında Eşlik Eden Hava Yolu Sorunlarına Yaklaşımım
16 Şubat 2020
Burun Estetiği ameliyatı için başvuran hastalarımın %60-70 kadarında eşlik eden hava yolu sorunları ile karşılaşıyorum. Burun estetiği ameliyatı esnasında bu sorunları da çözüyorum.
Modern burun estetiği ameliyatı, burnun anatomisini ideale getirmeyi hedefleyen bir ameliyattır. Burun anatomisi ideale getirildiğinde burun iyi göründüğü gibi, iyi nefes de alır.
İyi bir anatomi elde edebilmek için bağlı kaldığım bazı prensiplerim var:
Boyutu koruma prensibi:
İnsan burnu, içi boş bir bina gibidir. Dış yapısı, içerisindeki hava boşluğunu da belirler. Burun estetiği ameliyatında burnu ne kadar küçültürseniz hava yolunu da o ölçüde küçültmüş olursunuz. Bir hastada burun boyutunu %10-15’den daha fala küçültürseniz iç hacimdeki azalmanın hasta tarafından fark edilmesi kaçınılmaz olacaktır.
Bu sebeple ameliyat öncesi planlama esnasında burnun yeni şeklini belirlerken mümkün olduğunca orijinal boyutu koruyarak burnu şekillendirmeyi tercih ediyorum.
Bazı hastalarda özellikle daha önce ameliyat olmuş bireylerde burnu büyüterek (kıkırdak nakli ile) şekillendirme seçeneğini tercih ediyorum. Ameliyat öncesi muayenesinde hastaya yeni burnunu tasarlarken bu prensip doğrultusunda hareket ediyoruz.
-Hocam ben 3K burun istiyorum.
-3K mı? O da ne?
-Aaaa bilmiyormusunuz? Küçük, Kalkık, Kavisli burun hocam. Ben o modelden istiyorum.
Eğer bu tarz istekleriniz varsa yollarımız ayrı. Yukarıda da bahsettiğim gibi belirli bir kritik seviyenin altında küçültülen burunlar nefes alma fonksiyonunu kalıcı olarak kaybedebilirler. Ben sırf hasta istiyor diye böyle bir yanlışa ortak olamam. Üstelik her burun birbirinden farklıdır. Mesela bazıları yapısal olarak uzun ve dar kemiklere sahiptir. Bu burunların küçülmeye tahammülü normal bir bireyinkinden bile daha düşüktür. En ufak bir nezlede ağzı açık dolaşan, en ufak bir allerjide hayattan kopan hastaların burun boyutları hakkında daha dikkatli düşünmesi şarttır. Bu konuda “burun estetiğinde şekil boyut ilişkisi” yazıma bir göz atmanızı tavsiye ederim.
Rutin Ameliyat Öncesi Nazal Endoskopi:
Burun estetiği için muayene ettiğim ve eşlik eden nefes alma problemi yaşayan tüm hastalarıma rutin olarak nazal endoskopi yapıyorum. Endoskopi çok ince bir video kamera ile burnun iç yapısını incelemek demektir. Bu muayene esnasında burun içi eğrilikler, kitleler, delikler, septum eğirilikleri, kanama alanları, burun etleri, burun iç katmanının allerji’ye yatkınlığı değerlendirilir ve kayda alınır. Bu kayıtlar sayesinde ameliyat esnasında neye, ne kadar müdahale edeceğimizi önceden bilmiş oluruz.
Burun İçi Eğriliklerinin Rutin Olarak Düzeltilmesi:
Burnu ikiye bölen ve iki ayrı hava kanalı haline getiren orta duvara septum (ayıraç) denir. Septumun ön kısmı kıkırdak, arka kısmı kemikten oluşur. Hayatının bir döneminde, erken çocukluk çağında, hatta emeklerken bile buruna alınan darbeler bu kıkırdakta travmaya ve eğriliğe sebep olabilir. Erken çocuklukta oluşan kırık/çatlak hatları ergenlik döneminde burun büyürken burnun asimetrik olarak büyümesine yol açabilir.
Burnun tam ortasında bulunması gereken düz kıkırdak duvar (septum) bir tarafa doğru eğildiğinde o taraftaki hava yolunu daraltır. Bazen septum C ve S şekilli olarak birden fazla eksende eğri olabilir ve her iki hava yolunu da kapatabilir. Bu eğrilikler düzeltilmeden hasta iyi nefes alamaz.
Septum’da kayda değer bir eğrilik varsa çoğu zaman burnun dışında da bir eğrilik vardır. Daha nadir olmakla birlikte bazı hastalarda burun dışarıdan gayet düz ve simetrik iken içeriden ciddi eğri olabilir. Her iki grupta da burun dışı ve içini birlikte ele almak şarttır.
Septum eğriliklerinin tedavisi eskiden çok basit bir mantıkla ele alınıyordu:
Eğri olan kıkırdağı alalım olsun, bitsin.
Hastalar ameliyata alınır, ameliyattan sonra burundan çıkan kıkırdak ve kemikler (bazen bir avuç😊) hasta yakınlarına teslim edilirdi.
Bak burnundan bunlar çıktı…
Bu tedavi şeması hastaların da çoğu zaman aklına yatardı.
E bu kadar şey burnumuzun içindeyken nasıl nefes alabiliriz ki?
Sorun şu ki; o kadar kemik ve kıkırdak aynı zamanda burnun yapısal desteğini sağlıyor.
Modern septorinoplastilerde burundan alınan kıkırdaklar, burnun diğer bölgelerindeki eğri kıkırdakları kirişler halinde destekleyerek düzeltmek, burun sırtının ve burun ucunun yapısal gücünü arttırmak için kullanılıyor. En eğri burunlarda bile çoğu zaman burundan çok çok az kıkırdak çöpe atılıyor.
Septal kıkırdak burun ucu desteği için aşırı önemli. Asla gereksiz yere alınıp çöpe atılmaması gereken bir materyal. Eğer bir ameliyatta burun şeklini ve yapısal desteğini gözetmeksizin, septal kıkırdak alınıp atılırsa, burun çöker ve ikincil ameliyatlarda atılan bu kıkırdağın yerine kaburgadan kıkırdak nakli gerekir. Zor ve pahalı bir işlemdir.
Kendi pratiğimde burun içi eğriliği olan hastalarda çoğu zaman (>%90) burun içini ve dışını aynı ameliyatın planlamasına dahil ediyorum.
“Ben dışına hiç dokunulmamasını istemiyorum” diyebilirsiniz ancak bilmelisiniz ki gerekli önlemler alınmadığı takdirde ameliyat öncesinde memnun olduğunuz burun şekliniz, istemediğiniz yönde değişecektir.
Eğriliğin sadece en arkada olduğu, burun tabanı, burun ucu veya burun sırtı ile hiç ilişkili olmadığı durumlarda burun şeklini desteklemeye gerek kalmayabilir. Bu durumlarda da zaten bir plastik cerraha ameliyat olmaya gerek yok. KBB uzmanı bir meslektaşım rahatlıkla sorunu çözümleyebilir.
Ancak; Septum’un önü, üstü ve tabanında işlem yaptığımız durumlarda; “şekli aynen olduğu gibi korumak” için bile burun sırtını ve ucunu destekleyen ameliyat manevraları çoğu zaman gereklidir. Aksi takdirde burun içinden ameliyat oldu, sırtı çöktü, ucu düştü gibi şeyleri duymanız kaçınılmaz olacaktır.
Burun Etlerinin Önleyici Tedavisi:
Burun estetiği ameliyatı öncesinde, esnasında ve sonrasında burun etleri ile ilgili bir değerlendirme yapmak çok önemlidir.
Burun etleri burnun içinde bulunan kalorifer petekleri gibidir. Sağ ve sol hava yolunda bunlardan 3’er adet(üst/orta/alt) bulunur. Burun etlerine “konka” diyoruz.
Burun etleri, burun fonksiyonu için çok önemlidir.
Burunun birincil fonksiyonu nefes almak değil koku almaktır.
İyi koku alabilmeniz için havanın nemlenmesi, ısınması ve burun içerisinde yavaşlayarak dağılması gerekir. Burun etleri işte bu işlerden sorumludur. Hava kuru veya soğuk olduğunda burun etleri büyür ve havayı ısıtıp nemlendirir. Bu sayede havadaki kimyasallar koku alma reseptörleri ile daha uygun koşullarda eşleşebilirler.
Kural olarak burun hava yolu fazla geniş ve hava oradan fazla hızlı akıyorsa burun etleri büyür ve havayı yavaşlatır. Klasik olarak septum bir tarafa eğrildiğinde karşı taraftaki hava yolu fazla genişler ve karşı taraftaki burun eti büyüyerek geniş hava yolunu daraltır.
Burun etleri burun içinde oldukça geniş yer kaplayabilir. Burun ameliyatı esnasında burun etlerini almak hava yolunu genişletebilir. Ancak bu kararı çok dikkatli vermek gerekiyor. Özellikle Ankara gibi karasal iklimin hâkim olduğu ve havanın kuru olduğu yerlerde daha da dikkatli olmak lazım. Burun etleri agresif olarak alındığında; boş burun, kuru burun durumları ortaya çıkabiliyor ve hastaların ömür boyu burun nemlendiricisi kullanması gerekebiliyor. Burnun iç katmanı kuru havaya bağlı bozulabiliyor.
Burun ameliyatında burun etlerine hiç dokunulmazsa ameliyattan sonra nefes alma sıkıntıları devam edebiliyor. Ameliyatı yaptınız ve içerisi açıldı. Birkaç ay içerisinde burun etleri genişlemiş hacmi yeniden dolduracak şekilde büyüyebiliyorlar. Bu durumda hastalar “ameliyattan sonra 1-2 ay nefesim iyiydi, sonradan yine tıkandı” diyor. Kontrol muayenesinde bir bakıyorsunuz kocaman bir burun eti…
Bu sebeple eğer burun hacminde herhangi bir küçültme yapacaksak (burun kemerini alçaltma, tabanı daraltma, burun ucu yüksekliğini azaltma gibi…) burun etlerine muhafazakar bir müdahalede bulunuyorum. Burun etinin tamamını almıyorum ancak içindeki kaba ve kalın kemiği çıkartıyorum. Buna SMR (submukoz rezeksiyon, mukoza altı eksiltme) deniyor. Yine de bir grup hastamda ilk ameliyatı takip eden uzun vadede, ikincil bir ameliyat ile daha kapsamlı ve agresif burun eti işlemleri yapmak gerekebiliyor.
Burun ameliyatı sonrasında burun eti büyümesi için ikincil bir ameliyata karar vermeden önce burun nemlendiricileri, allerji tedavisi, radyofrekans gibi diğer tedavi seçeneklerini de denemekte fayda olabiliyor.
Burun Arkası Hava Yolu Sorunlarının Tespiti:
Hava yolunu 6-7 katlı bir bina gibi düşünebilirsiniz. Bu binanın ilk 2-3 katı burun ameliyatı ile ilişkilidir. Daha üst katlar burunun gerisindeki hava yolu alanlarını tasvir ediyor. Burnun arkasındaki alanlardaki sorunlar da nefes alma güçlüğü, geniz akıntısı, horlama, ses değişikliği, orta kulak sorunları, öksürük, tekrarlayan sinüzit, uyku problemleri gibi sorunlara yol açabiliyor. Bu alanları ilgilendiren sorunlarda kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı bir meslektaşımdan yardım alıyorum. Gerekirse ve hasta açısından güvenli ise aynı seansta tedavi ediyoruz.
Nefes Alma Eğitimi:
Son olarak “yeterli nefes alma hissi” ile burundaki hava akımının her zaman paralellik göstermediğini bilmelisiniz. Nadiren hava yolu ameliyatlarından sonra burun iç hacmi ve hava akımı 2-3 katına çıkmasına rağmen hastalar sanki burunları tıkalıymış gibi hissedebiliyor. Bu durumda hastalara nefes eğitimi veriyoruz.
Prensip şu:
Sanki burnunuz yokmuş gibi hayal ederek, göğsünüzü doldurmaya odaklanıyorsunuz. Burun kaslarınız istemsiz olarak siz farkında olmadan her nefeste burun kanatlarını ve duvarını açarlar. Siz buruna odaklandığınızda bu kaslar tam çalışmazlar. Buruna odaklanarak nefes aldığınızda kanatlar ve duvarlar negatif hava akımıyla içeriye çöker ve sürtünme hissedersiniz. Nefes eğitimi buruna odaklanmayı çözümlemeye yönelik basit bir uygulamadır ancak bazen hastaları ikinci bir ameliyatın eşiğinden döndürür.
Burnunuzun hem şeklinden hem de nefes problemlerinden şikayetçiyseniz ve bu konuda daha detaylı bilgi almak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Sevgiyle kalın,
Güzel kalın.
O.B.