Dudağa Yağ Enjeksiyonu / Doku Transferi İle Dudak Büyütme
28 Mayıs 2020
Not: Bu yazıyı okumadan önce dudak dolgusuyla ilgili yazıma göz atmanızı tavsiye ederim.
Dudak dolgularının en büyük sorunu etkinin geçici olması ve uygulamanın 6-12 ayda bir tekrarlanmasının gerekmesidir. Bu tekrarlar, uzun vadede hem yorucudur, hem de toplam maliyet birikerek yükselir. Bu sebepten ötürü pek çok hasta dudak dolgusunda daha uzun süreli ve hatta kalıcı seçenekleri talep eder hale gelmiştir.
Ben dudakta kalıcı sentetik dolgu (silikon, PMMA vb.) kullanmıyorum.
Karşıyım.
Kalıcı sentetik dolgular her ne kadar hastaların çoğunda güvenli olsa da bir bölümünde çok ciddi enfeksiyonlara, yabancı cisim reaksiyonlarına ve deformasyonlara sebep olabiliyor. Benim pratiğimde böyle bir riski almak hasta istese dahi makul değil.
Dudakta kalıcı olarak dolgunluk sağlayabilecek en makul seçenek;
Dudağa yağ doku transferi.
Bu işlem dudağa yağ enjeksiyonu, dudağa yağ dolgusu veya hastanın kendi yağ dokusuyla dudak büyütme olarak da biliniyor.
Aynı işlemin farklı isimleri.
Bu işlem maalesef dudak dolgusunda ideal bir seçenek olmaktan çok uzak.
Şöyle ki;
Yağ doku transferi dudağı çok şişiriyor.
Şişlik Hyalüronik Asit dolgulardan çok daha fazla.
Bu şişlik haftalarca kalabiliyor.
Uygulamada verilen hacmin %10-%20 kadarı kalıyor gerisi eriyor.
Eğer hasta dudağını çok hareket ettirirse, sıcak şeyler yer içer, çok konuşur, çok gülerse, hele bir de sigara kullanıyorsa bu oran daha da düşebiliyor.
Biz rutin bir uygulamada üst dudağa 1, alt dudağa 1 mililitre Hyalüronik Asit dolgu uygularız.
Yağ enjeksiyonunda 1 mililitre kalıcılığı elde etmek için başta 4-5 mililitre uygulamak gerekir. Bu da dudakları tam sosis/ördek dudak haline getirir. Hasta kolay kolay insan içine çıkamaz.
Bu sebeple Hyalüronik Asit dudak dolgularında olduğu gibi Cuma günü yaptırıp Cumartesi akşam eğlenmeye çıkamazsınız.
Uygulamada dudağa verilen yağ doku hacmini kısıtlamak, şişliği azaltır ancak hedef hacme ulaşmak için gereken seans sayısını ve dolayısıyla işlem ücretini arttırır.
Dudağa yağ enjeksiyonunun bu özelliklerinden ötürü uygulamayı genellikle başka bir ameliyat ile birlikte yapıyoruz. Mesela burun ameliyatıyla birlikte yaptığımızda zaten burun ameliyatı sonrası hastanın iyileşmek için 2-3 hafta sosyal çevresinden ayrı kaldığı zaman diliminde dudaktaki şişliğin de çoğu geçiyor.
Dudağa yağ dolgusunun bir diğer dezavantajı da uygulamanın Hyalüronik Asit dudak dolgusundaki gibi kalemle çizilmiş ince konturlar ve detaylar oluşturamaması. Biraz daha “genel olarak” büyümüş bir dudak görünümü oluşuyor.
Eğer bir başka sebeple ameliyat edeceğimiz bir hastanın rutin olarak dudak dolgusu yaptırdığını öğrenirsek ona kendi yağı ile dudak dolgusu işlemini tavsiye ediyoruz. Verilen yağların büyük kısmı erise bile geride kalanlar hastanın ileride ihtiyacı olan dolgu hacmini azaltıyor.
İşlem sonrasında dudak hareketlerini kısıtlamak ve sürekli soğuk uygulamak yağların tutma oranını belirgin olarak arttırıyor.
Tam tersine sigara kullanımı da yağların tamamını eritebiliyor.
Yağ doku transferi ile dudak dolgusu hakkında daha detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Sevgiyle kalın,
Güzel Kalın.
O.B.