Daha genç bir yüze sahip olma hedefi “haydi bir yapıverelim de olsun” diye yola çıkılarak ulaşılabilecek bir hedef değildir.
Yüz estetiğinde 3 temel ilke var; Bireysellik, Bütünsellik, Bilimsellik
Başarılı bir sonuç için bu üç ilkenin tamamının, her zaman, istisnasız olarak gözetilmesi gerekiyor.
Bireysellik ilkesi diyor ki; her bireyin yüzü bir diğerinden farklı, her birey farklı yaşlanıyor ve her bireyin ameliyat hedefleri farklı bu sebeple tedavi bireyselleştirilmelidir.
Bütünsellik ilkesi diyor ki; yüzü bir bütün olarak ele almanız lazım. Yüz bir bütün olarak yaşlanıyor. Tek bir bölgeyi yapıp diğer bölgeleri dışarıda bırakmak yapılan bölgede “ameliyatlı” bir görünüm oluştururken, yapılmayan bölgelerde olduğundan daha dikkat çekici sanki “daha yaşlı” bir görünüm oluşturur. Yine bütünsellik ilkesi yüzü üç boyutlu olarak, en derindeki kemik iskeletten, yüzeydeki deriye kadar anatomik katmanlar halinde ele almanın önemini vurguluyor. Yaşlanma her katmanda farklı etkiler yaratıyor ve doğal bir gençleşme etkisi için tüm anatomik katmanları uygun biçimde tedavi planına dahil etmek şart. Deriyi gerip, bırakma yaklaşımı 100 yıl öncesine ait. Bunlara ek olarak; saç rengine, saç modeline, kişinin makyajına kadar dış/yardımcı faktörleri tedavi süreciyle birlikte planlamak gerekiyor. Bir bütün olarak…
Bilimsellik ilkesi diyor ki; televizyonlarda dergilerde gördüğünüz her şeye inanmayın. Bilimsel metodolojinin süzgecinden yıllar içerisinde geçmiş, tüm dünya genelinde yaygın olarak kullanılan, kongrelerde sunulan, bilimsel dergilerde yayınlanan, pek çok cerrah tarafından tercih edilen, etkinlikleri standardize hale gelmiş cerrahi teknikleri seçin. Bir tedavi biçimi üniversite hastanelerinde uygulanmıyor ama Etiler’deki bir poliklinikte uygulanıyorsa bir durun düşünün mesela..
Özetle bu üç temel ilkeden yola çıktığınızda her birey için özel, kapsamlı bir tedavi planı, bir “yüz gençleştirme projesi” oluşturmak gerekiyor.
- Yüz germeyi hangi teknikle yapacağız?
- Boynu dahil edecek miyiz?
- Göz çevresi ameliyatları aynı seansta mı yoksa farklı seanslarda mı eklenecekler?
- Yağ doku transferi ameliyatla eş zamanlı mı yapılacak yoksa ameliyat sonrası 3-6 ayda bir küçük seanslar halinde mi?
- Yüz yukarı çıktığında alın göreceli olarak yaşlı kalacak mı?
- Alın yapılacaksa üst göz kapağından önce mi sonra mı?
- Yüz iskeletinde, mesela çenede bir kemik eksiklik var mı, bir implant gerekiyor mu?
- Ne kadar sürede işe dönmemiz gerekiyor?
- Tek seferde ne kadar uzun bir anesteziyi tolere edebiliyoruz?
- Tek seans mı? İki seans mı? Üç seans mı?
- Her seans ne kadar yorar?
- Toplam maliyet nedir?
- Maliyeti seanslar arasında nasıl dağıtabiliriz?
- Seanslar arasındaki zamanlamayı nasıl ayarlamalıyız?
- İlk yüz germe ameliyatından kaç sene sonra ikinci ameliyat yapılabilir/yapılmalı?
- İlk ameliyatı hangi teknikle ikinci ameliyatı hangi teknikle olabilirim?
Bu listeye daha pek çok soru/değişken eklenebilir. Ama özetle yüz gençleştirme için gelen her hasta için bir “proje” oluşturmak gerekiyor.
Bazı hastalar ileri derecede yaşlanan yüzlere sahip, genel sağlık durumları çok iyi, maddi durumları süreç için elverişli. Bu grupta bazen tek bir ameliyatta yüz, boyun, alın, göz kapaklarını kombine olarak yapıyoruz. Ameliyat 7-9 saat kadar, iyileşme 4-6 hafta kadar sürüyor. Ameliyat oldukça maliyetli. Tek seferde bitiyor ve çarpıcı bir önce-sonra etkisi elde edebiliyoruz. Sanki içinde oturduğunuz evin tamamını kapsayan bir tadilat projesi gibi düşünün. Öte yandan hayatınızda bu iş için yer açmanız, işinizi sosyal yaşamınızı ve bütçenizi buna göre ayarlayabilmeniz lazım…
Bazı hastalarda süreç çok daha uzun zamana yayılıyor. Örneğin hasta 45 yaşında derin plan yüz germe ameliyatı olup 10 günde işe dönüyor. 6 ay sonra bayram tatilinde endoskopik alın germe yapıyoruz. Yılda bir kez nano-fat ile idame ediyoruz. Cuma günü uyguluyoruz hasta pazartesi işine dönüyor. Dört sene sonra lokal anesteziyle üst göz kapağı ameliyatını ekliyoruz. Ameliyatın 10. yılında lokal anestezi ve sedasyon ile yüzeysel planda mini yüz germe ve alt göz kapağı ameliyatı yapıyoruz…
Yüz gençleştirme ameliyatlarında yola çıkarken projeyi baştan yapmak çok önemli. Hata yaparsanız veya eksik karar verirseniz geriye dönüşü zor oluyor.
Mesela boynunuzda yaşlanma belirtileri varsa yüz yapılırken boyun da dahil edilmeli. Sonradan geri dönüp boynumu da istiyorum dediğinizde bu ufak bir revizyon ile elde edilemeyecektir ve yüz germe ameliyatının da boyna ulaşabilmek için bir kez daha tekrarlanması gerekecektir. E bilseydim, ilk seferde ikisini beraber olurdum demeniz ameliyattan sonra bir şey ifade etmez. Baştan bilmeniz gerekir.
Veya alt göz kapağı komplikasyonları açısından riskli grupta iseniz alt göz kapağı ameliyatına bir orta yüz germeyi eklemek hem ameliyatın etkisini yükseltecek hem de komplikasyonları azaltacaktır. Ama bu durumda da klasik yüz germe ameliyatını ayrı bir seansta takip eden yıllar içinde yapmak daha mantıklı olacaktır.
Bunun gibi pek çok örnek var.
Yüz estetiği bir “üst ihtisas” alanı. Estetik işlemler ile ilgili internette araştırdıklarınız ve buradan öğrendikleriniz ile karar verebilmeniz, “projeyi” tek başınıza oluşturabilmeniz imkânsız.
Dergilerdeki fotoğraflara bakarak, tanıdık ustalarla evinizde bir yenileme projesi yapmaya çalışmanıza benzer. Belki bir şeyler yaparsınız, ancak sonuç asla bir iç mimarın elinden çıkmış gibi olmayacaktır.
Yüz gençleştirme görüşmelerinde yaptığımız temel şey yukarıda anlattığım gibi sizin için bir proje oluşturmak. Yakın zamanda ameliyat olmak gibi bir fikriniz hiç olmasa bile yüz gençleştirme uygulamalarına adım atmadan önce bir bilene danışmanız sizin için faydalı olacaktır.
Gelin yüzünüzü birlikte projelendirelim.
Sevgiyle kalın.
Güzel kalın.
Gençleştirme Uygulamaları hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için Doç. Dr. Ozan Bitik'in resmi web sitesi www.ozanbitik.com'a erişebilirsiniz.