Çene ucu kemiğinin şeklini değiştirmek demektir.

Genioplasti ameliyatında ağız içerisinden, alt dudağın iç kısmından bir kesi yapılır, çene ucu kemiğine ulaşılır, bu kemikte yatay bir kesi yapılarak çene kemiğinin uç kısmı çene kemiğinin dişleri taşıyan ana gövdesinden ayrıştırılır. Sonrasında bu kemik segment öne, arkaya, aşağı veya yukarı yönde hareket ettirilerek yeni pozisyonuna titanyum plak ve vida sistemleri ile sabitlenir. İşlem dişlerin pozisyonunu değiştirmez.

Bu işlemi çoğu zaman çene ucunu öne ve hafifi aşağı doğru uzatmak ve yüzün kemik yapısını dengeye getirmek için uyguluyoruz.

Protez kullanılmadığı için protezlere bağlı komplikasyonları (kapsül kontraktürü, kemik aşınması, deri incelmesi vb.) bu ameliyatta görmüyoruz.

Genioplasti’nin en önemli avantajlarından birisi ilerleyen çene ucu kemiğiyle beraber bu kemiğe bağlı ağız tabanı kaslarının da gerilmesidir. Ameliyat, bazı vakalarda tek başına gıdı görünümünü ortadan kaldırabilir.

Genioplasti’nin bir diğer avantajı hastanın kendi kemiğini kullanıp, çene ucuna ek bir materyal eklemediğimiz için nispeten zarif bir çene ucu görüntüsü oluşturmasıdır. Protezler bazen kadın hastalarda çok erkeksi bir görünüm oluşturabiliyor. Genioplasti’de bu durum oldukça nadirdir.

Genioplasti ameliyatında ağız içi kesisi kullandığımız için ameliyat sonrası ilk 3-4 gün sıvı gıdalar ile beslenmeyi tavsiye ediyoruz.  Ameliyatta kullandığımız titanyum plak ve vidalar kemiği iyileşme döneminde sabit ve güçlü tutuyor. Gündelik aktiviteler ile kemiği kaydırmak, oynatmak mümkün değil.  Hastalar bir komplikasyon olmadığı sürece 10-14 arasında işe ve sosyal yaşantıya geri dönebiliyorlar.

Çoğu hastada ameliyat sonrası erken dönemde dudakta uyuşukluk, konuşmada değişiklik ve mimik asimetrileri oluyor ancak bu sorunlar genellikle 3-6 haftada kendiliğinden düzeliyor.

Bu ameliyattan sonra en önemli komplikasyon enfeksiyon. Ne mutlu ki oldukça nadir. Enfeksiyon geliştiğinde ağız içi yıkama ve antibiyotik tedavisi çoğu zaman sorunu çözmeye yetiyor. Literatürde enfeksiyona bağlı nadir kemik kaynama sorunları ve nadir ikincil ameliyat ihtiyacı bildirilmiştir.

Öte yandan genioplasti’nin alternatifi olan çene protezleri bir kez enfekte olduğunda çoğu zaman protezi ikincil bir ameliyat ile çıkarmak gerekir. Şanslıyız ki çene ucu protezlerinden sonra da enfeksiyon çok nadir görülür.

Genioplasti ayrıca çene protezi sonrası oluşan komplikasyonların tedavisinde kullanılan bir kurtarma seçeneğidir. Çeneye protez koyulduğunu, ancak bir sebeple bu protezin sonradan çıkarılması gerektiğini düşünün. Protez dokuyu genişlettiği için bu protezi çıkardığınızda çene ucundaki genişlemiş yumuşak doku, desteğini kaybedip sarkacaktır. Bu duruma çene ucu pitozu(düşüklüğü) denir. Çene ucu pitozunu engellemek için protezi çıkardıktan sonra ya yeni bir protez koymak ya da genioplasti ile protezden boşalan yere kemiği ilerletmek gerekir. Genioplasti burada paha biçilmez bir şeçenektir.

Bu sebeple çene ucu estetiği ile uğraşan plastik cerrahların hem protez hem de genioplasti tekniklerine tam olarak hâkim olması şarttır.

Çene ucu ilerletme ameliyatı uygun hastada yüzün yapısını çok olumlu yönde değiştiren ve dengeleyen bir ameliyattır. Ek olarak yaşlanma sürecinde de boynu destekler ve boyun sarkmasını geciktirir. Bu sebeple rinoplasti, orta yüz germe ve yüz gençleştirme ameliyatları ile sıkça kombinlenir.

Çene ucu estetik ameliyatları hakkında daha detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Sevgiyle kalın

Güzel kalın

OB