Yüz kasları çalıştığı sürece, yüzün yumuşak dokuları hareket ettiği sürece, hareket dokuları sıkıştırdığı sürece, katlanan yerlerde kırışıklıklar olacaktır. Yüzü felç etmeyen hiçbir yöntem bu kırışıklıkları yok edemez.

Nokta.

Güldüğünüz sürece ağız ve yanak arasındaki nazolabial katlantı oluşacaktır.

Gözlerinizi yumabildiğiniz sürece göz çevresindeki radial kaz ayağı kırışıklıkları olacaktır.

Kaşlarınızı kaldırabildiğiniz sürece alın kırışıklıklarınız oluşacaktır.

Boyun kaslarının kasıldığı sürece boyunun alt kısmındaki yatay kırışıklıklar veya dikey bantlar oluşacaktır.

Açıkçası her yaşın güzelliğinde mimik kırışıklıklarının yeri vardır.

Asla onları ortadan kaldırmak veya silmek gibi bir derdim olmadı.

30 yaşını geçmiş ve hiçbir mimik kırışıklığı olmayan yüzler bana yapay, ifadesiz, gamsız geliyor.

Dünyanın en güzel 40-50 kadınlarının yüzlerini incelediğinizde hepsinde mimik kırışıklıklarını görürsünüz. Hatta bazıları bu karakteristik kırışıklıklarla daha güzeldir.

Bkz: Jeniffer Anniston, Rachel McAdams vb.

Ancak gel gelelim “beden algısı” objektif gerçekler ve estetik normlar ile her zaman örtüşmüyor.

Bazı bireyler bu kırışıklıklara takıyor. Bunları gidermeye fazlaca odaklanıyor.

Kırışıklıkları giderme hevesi “gençleşme” arzusuyla ilişkili.

Oysa ki bizim yüz gençleştirme işlemlerimizin hiçbirisi kişiyi gerçekte daha genç yapmıyor. Bunlar özünde birer “güzelleşme” ameliyatı. Gençleşmek mümkün değil. Dolayısıyla gerçekçi zihinlerin gençleşmek yerine yaşının güzeli olmaya odaklanması gerekir.

Yüz gençleştirme ameliyatları mimik kırışıklıklarını bir nebze hafifletir. Mesela alt göz kapağı ameliyatı göz çevresi kırışıklıklarını, alın germe ameliyatı alın/şakak kırışıklıklarını, yüz germe nazolabial ve marionette katlantılarını, boyun germe boyun kırışıklıklarını ve platysma bantlarını hafifletir.

Ancak hiçbir zaman tamamen ortadan kaldırmaz.

Özellikle mimik hiperaktivitesi olan bireylerde ameliyatlardan sonra mimik kırışıklıkları 6-12 ay içinde eski derinliğinde geri dönecektir. Ameliyatlar tek başlarına mimik hiperaktivitesini çözümlemez.

Yüz gençleştirme adayı bir hastanın mimik hiperaktivitesi varsa ameliyat öncesinde ve sonrasında bu aktivitenin çok muhafazakâr bir botoks uygulaması ile azaltılması gerekebilir.

Ben kendi pratiğimde botoks uygulamasından sonra hastaların mimik kaslarını halen az da olsa kullanabilmesini hedeflerim. Botoks’u kullanırken hiçbir zaman mimikleri tam olarak felce götürmem. Mimik aktivitesini mesela %140 dan %70’e yani normal aralığına çekmeyi hedeflerim.

Botoks’tan sonra “halen kaşımı çatabiliyorum, halen kaşlarım kalkıyor, halen gözlerimi yumabiliyorum, botoks yetmedi” diyen hastalarıma bu durumun uygulamanın beklenen sonucu olduğunu anlatmaya çalışıyorum.

Dümdüz bir alın, düz ve basık kaşlar, kısık gözler.

Hedefiniz bu olmamalı.

Botoks’un yüksek dozlarda ve sürekli olarak uygulandığında kasların hacmini nasıl azalttığını ve yüz felci benzeri bir etkiyle yumuşak doku sarkmasını nasıl hızlandırdığını önceki yazılarımda anlatmıştım.

Yüz estetiğinde doğru işleme doğru beklentiler ile girmek önemlidir.

Yüz gençleştirme ameliyatlarına mimik kırışıklıklarını yok etmek veya mimik kası ilişkili yaşlanma belirtilerini ortadan kaldırmak gibi gerçekçi olmayan beklentiler ile girmeyi planlayan aday hastalara duyurulur.

Sevgiyle kalın

Güzel Kalın.

OB