Bir dönem çok popülerdi.
Her gün bir hasta yazıyordu.
Hocam örümcek ağı yapıyor musunuz?
“Yapmıyorum” cevabı telefondaki ses için kabul edilemez bir durum idi.
-Hımmm. Peki. İyi günler.
Yüz yüze görüştüğümüz kişilere, neden böyle bir işi yapmadığımı anlatmak elbette çok daha kolay ancak birkaç yıl öncesine kadar hastalar öylesine “şartlanmış” bir biçimde soruyorlardı ki ne kadar rasyonel bir açıklama yaparsam yapayım karşıdakinin fikrini değiştiremediğimi, onun zihnine nüfuz edemediğimi hissediyordum.
Yahu biz yüzü katmanlarına ayırıp, her biri 5-10 kg taşıma kapasitesinde kalıcı dikişlerle iskelete tespit ediyoruz halen işlemin etkinliği ve kalıcılığı ile ilgili sorunları tam olarak çözebilmiş değiliz. Her şeyin bu kadar basit olabileceğine nasıl bu kadar kolay inanabiliyorsunuz?
Felsefi bir not:
İnsanları bir şeye inandırmak onları inandıkları şeyin yanlış olduğuna ikna etmekten çok daha kolaydır.
En basit anlatımıyla sorunumuz şu;
Yüz yaşlanması muazzam ölçüde kompleks, bireysel farklılıklar içeren, önlemesi ve tedavisi mümkün olmayan bir süreç. Elimizde oldukça karmaşık, yüzlerce yıldan bu yana şekillenmekte olan, bilimin süzgecinden geçmiş ve halen de geçmekte olan bir dizi tedavi seçeneği var. Halen mükemmelden çok uzağız.
Bu soruna çözüm olarak birisi diyor ki;
Yüz derinizin altına birbirine paralel ve bir dizi ameliyat ipliği döşeyeceğiz, sonra bunların yönüne dik olarak bir dizi ameliyat ipliği daha döşeyeceğiz. Bu ameliyat iplerinin sayısı yüzün bir yarısında 100’ün üzerinde olabilecek. Sonra bu ipler dokuyu sıkılaştıracak, kollajen sentezi olacak ve de yüzünüz daha genç görünecek. İşlemin etkisi hemen olmayacak, sonradan “esas” etki ortaya çıkacak ama o etki her ne ise kalıcı olmayacak.
Olan şu:
Bu kadar yabancı cismi deri altına yerleştirdiğinizde vücut bu cisimlere bir yabancı doku reaksiyonu veriyor. Bu reaksiyon bir inflamasyon ve ödem yaratıyor. Bu ödeme bağlı doku sıvı çekiyor. Hücre sayısı artıyor. Yüz daha hacimli görünüyor. Yaşlanan yüze hacim kazandıran her şey yüzü daha iyi gösterir. İpler eriyip gittiğinde ise her eski haline geri dönüyor.
Bu anlatımla “aydınlatılmış” bir birey “tamam ben 6 aylığına da olsa bu etkiyi istiyorum” diyerek bu işleme aday olabilir. Dürüst bir şekilde anlatıldığı sürece sorun yok.
Ancak hastaların büyük çoğunluğu bu işlemi yüz germe ameliyatının daha modern bir alternatifi zannederek ve neredeyse bir yüz germe ameliyatı ücreti ödeyerek yaptırıyor. Beklenti tıpta çığır açan mucizevi bir teknik. Sonuç ise hayal kırıklığı.
Bu işlemi halen yaptırmayı düşünenler varsa şu sorulara bir yanıt almadan adım atmasınlar:
- Yüzünüzdeki deri fazlası ne olacak?
- Boynunuzdaki deri ve yağ fazlası ne olacak?
- Sarkan yumuşak dokuyu daha sert bir dokuya kalıcı olarak tespit etmeden yapılan bir işlemin yerçekimine direnç göstermesini ve orta/uzun vadede kalıcı olmasını nasıl bekleyebilirsiniz?
- Yüzü anatomik katmanlarına ayırıp yeniden biçimlendirme becerisine sahip plastik cerrahlar deri altına ip döşeme becerisinden yoksun oldukları için mi bu işi yapmıyorlar? Kıskanç mı bunlar?
- Bu ipler enfekte olursa (ki yaşanıyor) nasıl çıkartacaksınız?
- Bu ipler deri altında reaksiyon yaptığında (ki yaşanıyor) ne yapacaksınız?
- Etkisi 3-6 ay sonra ortadan kalktığında ne yapacaksınız? Tekrar edecek misiniz? Uzun vadeli maliyeti hesapladınız mı?
- Bu işlemi yaptırmış ve birinci yılın sonunda işlemden halen memnun olan gerçek hastalarla görüştünüz mü? Yoksa forum sitelerinde etkileşime girdiğiniz, sanal/anonim kişilerin -mış -muş içeren yorumları sizi tıbbi bir işleme ikna etmek için yeterli mi?
- Bu işlemin uluslararası geçerliliği var mı? Mesela Amerikalılar, Almanlar, Japonlar yapıyor mu? Yoksa Edirne’den batıya geçip “Spider Web Aesthetics” diyince insanlar yüzünüze bön bön bakıyor mu?
Bakınız bu işlemin erken dönemde görsel olarak olumlu etkileri vardır.
Bu işlemi yaptırıp memnun kalan hastalar da vardır.
Ama her işlemde olduğu gibi işleme ait gerçeklerin, hasta beklentileri ile uyuşması gereklidir.
Gerçekleri olduğu gibi anlattığınızda adayların büyük çoğunluğu kaçıyor, vazgeçiyor diye daha az detay vermeye başladığınızda, gerçekleri seçerek anlattığınızda veya kasıtlı olarak gizlediğinizde hekimden önce tüccar olursunuz.
Örümcek ağı mı yaptıracaksınız?
Ne olduğunu bilip öyle yaptırın.
Gençleşeceğim diye kanatlanan umutlarınız örümcek ağına takılmasın.
Sevgiyle kalın, Güzel Kalın.
O.B.
Yüz Estetiği hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için Doç. Dr. Ozan Bitik'in resmi web sitesi www.ozanbitik.com'a erişebilirsiniz.