Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi

Dr. Ozan Bitik ile Yüz Estetiği Üzerine…

Üst Göz Kapağı Estetiğinde Temel Unsurlar

Başlığı çok akademik oldu. Kitap bölümü başlığı gibi. Ama daha sevimli bir başlık da bulamadım.

Göz kapağı estetiği (blefaroplasti) basit bir konu değil, biraz forum okuyup, biraz google görsellerde gezinip, 2-3 yakınınızın tecrübelerini dinleyip gözlemleyerek bu alanda yeterli bilgi düzeyine ulaşamazsınız. 

Yukarıdaki yüzeysel öğrenim araçları ile göz kapağı estetiğini anlamaya çalışmak; sizin açınızdan daha fazla kafa karışıklığına, benim açımdan ise birkaç cümle ile cevaplanması mümkün olmayan bulanık sorulara sebebiyet veriyor.

-Arkadaşım göz kapağı operasyonu oldu, göz kapağı yine düştü. Bende de öyle olmaz değil mi?

-Göz kapağı düştü derken neyi kastediyorsunuz? Deri fazlasının sebat etmesini mi? Kıvrım yetersizliği nedeniyle derinin, gözün konturu boyunca dağılamamasını mı? Mekanik göz kapağı pitozunu mu? Gözde düşüklük illüzyonu yaratan yağ atrofisini mi? Göz kapağı ameliyatından sonra kaşın düşerek göz kapağına dayanmasını mı? Kemik yetmezliğinden kaynaklanan kapak desteği kaybının halen devam ediyor oluşunu mu? Mimik hiperaktivitesinden kaynaklanan göz kısıklığını mı? 

(Elbette yukarıdaki soruyu böyle cevaplamıyoruz.)

-Dilerseniz sizi ve arkadaşınızı muayenede görüp üst göz kapağı sorunlarınız açısından memnuniyetle değerlendiririm. Birlikte bir çözüm üretiriz. 

(Diyorum)

Ancak göz estetiği ile ilgili bazı temel bilgileri almak için ne siz muayenehaneme kadar yorulun ne de ben aynı şeyleri defalarca farklı ziyaretçilere tekrar etmek zorunda kalayım. 

Bu yazı üst göz kapağı estetiğinde bilmeniz gereken temel konu başlıklarının neler olduğu hakkında bir fikir vermek için yazıldı. Göz kapağı estetiğinin temel unsurları ameliyat planının da temel belirleyicileridir. Ameliyat planı ise bu unsurlardaki sorunlara göre değişkenlik gösterir ve bazı hastalarda oldukça basit, bazılarında ise daha kapsamlı olabilir. 

Madde madde sıralamaya başlamadan önce şu önemli noktayı vurgulamak istiyorum. Aşağıda sıralayacağım temel kozmetik unsurların her birisi diğerini etkiler. Unsurlar arasındaki bu ilişkiye “dinamik etkileşim” diyoruz. Bir unsurda gördüğünüz sorun bir başka unsur tarafından tetikleniyor veya arttırılıyor olabilir. 

Haydi başlayalım.

Göz Kapağı Deri Fazlası

Göz çevresi yaşlandıkça, cilt elastikiyetini kaybeder, üst göz kapağı derisinde bir bolluk ve bir sarkma oluşur. Hastalar parmaklarıyla bu deriyi tutup çekiştirebilir ve bu durumdan rahatsız olur. Peki biz yaşlandıkça vücudumuz sürekli deri mi üretiyor? Tam olarak değil. 

Göz kapağındaki deri fazlalığı göreceli bir fazlalıktır. Gençlikte bu bölgenin hacmi çok daha fazladır, hacim azaldıkça adeta içi boşalan bir yastık gibi yüzeydeki örtü gevşeyip sarkar. Yani deri ve kas miktarı azalan toplam doku hacmine göreceli olarak fazla kalır.  

Göz kapağı estetiği ameliyatlarının neredeyse hepsinde göz kapağındaki bu deri fazlası alınır. Ancak bu noktada yapılan en büyük hata göz kapağı sorunlarını deri fazlalığına indirgemektir. Eskiden üst göz kapağından ne kadar deri alınırsa o kadar iyidir şeklinde bir görüş hakimdi. Bu görüş artık geçerli değil. Modern yaklaşım aşağıda sıralayacağım diğer unsurların göz kapağındaki göreceli deri fazlalığına etkisini anlayıp onları da eş zamanlı olarak düzetme prensibine dayanıyor

Kaş Pozisyonu

Kaş başka, göz kapağı başka diye düşünüyor olabilirsiniz. Oysa ki kaşın alt yüzeyindeki deri ile göz kapağındaki deri devamlılık içerisindedir. Kaşlar gençlikteki yüksek pozisyonunu kaybederek aşağı düştüğü anda kaşın hemen altında kalan ve kaşa ait olan deri göz kapağının üzerine yığılır. Sanki göz kapağında fazla deri varmış gibi görünür. Kaşın düşük olduğu hastalarda kaşı kaldırmak yerine göz kapağından deri eksiltirseniz sonuçta kaşları biraz daha düşürerek kirpiğe biraz daha yaklaştırırsınız. Göz kapağı açılmadığı gibi kaşlar da düzelmez. Bu sebeple göz kapağı estetiği muayenesinde kaşın normal pozisyonda olup olmadığından emin olmak gerekir. Kaşı kaldırdığınızda göz kapağı deri fazlası yok oluyorsa ve bu kaş pozisyonu sizin için daha çekici görüyorsa o zaman tedavi üst göz kapağı ameliyatı değil kaş kaldırma ameliyatı olmalı. 50 yaş üstü hastaların çoğunda kayda değer kaş düşüklüğü vardır. İdeal sonuca ulaşabilmek için çoğu zaman aynı seansta hem kaşı normal anatomik pozisyonuna getirip hem de göz kapağındaki deri fazlasına müdahale ederiz. Plastik cerrahi yaklaşımı ile göz hekimlerinin yaklaşımı arasındaki en önemli farklardan birisi de budur. 

 

ust-goz-kapagi-estetigi

 

Göz Kapağı Düşüklüğü 

Göz kapağının içinde, derin yerleşimli, gözün üst/arkasından başlayıp önde kirpiklerin olduğu yere kadar uzanan bir kas vardır.  

Adı: Levator Supercili.

Fonksiyonu göz kapağını açmak, kaldırmak. 

Bu kas yaşlanma sürecinde yıpranır. Bu yıpranma çoğu zaman asimetriktir. Kirpik sınırı 40 yaşından sonra her 10 yılda bir ortalama 1mm aşağı kayar. Üst kapak kıvrımı yükselir. Aynı tarafta gözü açmak için hasta kaşını kaldırır. 

Göz kapağı düşüklüğü yani “ptosis”, göz kapağı deri fazlalığından tamamen bağımsız bir patolojidir. Göz kapağından sadece deri alarak bu kasın fonksiyonunu düzeltemezsiniz. Ameliyatta orbital septum açılıp göz kapağında derin plana inip bu kası onarmak gerekir. Aksi takdirde bakışlardaki canlılığı ve yeterli göz açıklığını elde edemezsiniz. Normalde kirpikler gözün renkli halesini (iris) üst sınırdan 1mm kadar kapatmalıdır. Pitoz mevcudiyetinde gözün renkli halesini daha az, gözü daha kısık görürüz. 50 yaş üzerinde göz kapağı ameliyatı esnasında pitozu düzeltme oranımız %90 düzeyinde.  

Göz Kapağı Kıvrımı 

Bir önceki maddede bahsettiğim levator kası ile göz kapağı derisi arasında bir dikey bağlantı mevcuttur. Bu bağlantı göz kapağı kıvrımının seviyesini ve derinliğini belirler. 

Kıvrım anatomisi önemlidir. Yaşlanmaya veya ameliyatlara bağlı bozulabilir. Asyalı tip göz kapaklarında çok aşağı seviyededir, bazen hiç gelişmemiştir. Kıvrımı yeniden yapılandırmadan estetik göz kapağı idealine ulaşılamaz. Nokta.

Göz kapağına yan kesitten baktığımızda derinin nasıl bir yol takip ettiğini hayal edin. Deri kaştan aşağı iner, göz açıkken kıvrım boyunca gözün arkasına kıvrılır oradan çıkıp kirpiğe döner. Yani derinin bir kısmı V şeklinde gözün arkasına kıvrılır. Kıvrım bozulduğunda deri direkt olarak akordeon gibi dikey olarak kendi üzerine katlanır. Kıvrımın bozukluğundan kaynaklı deri dağılım bozukluğunu “deri fazlası” zannedip alırsanız sadece mevcut deformasyonu arttırırsınız.  

Kapak İçi Yağ Anatomisi

Üst göz kapağının içinde 2 adet büyük yağ yastıkçığı var. Bu yağ yastıkçıklarının ciddi fonksiyonel önemi vardır. Yaşlandıkça bu yağların üzerindeki koruyucu katman gevşer ve yağlar fıtıklaşır. Eskiden bu fazla yağlar tamamen alınırdı. Yağların alınması uzun vadede göz üstünde belirgin çukurluk oluşturmakla kalmayıp gözü içinde bulunduğu kemik kafesin içinde geriye kaydırıyor. Bu sebeple bu yağları artık çok nadiren tamamen alıyoruz. Çoğu zaman bu yağ yastıkçıklarını derin anatominin içinde şekillendirip ideal anatomik yerlerinde koruyoruz. Bazen fazlalık yapan kısımlarını muhafazakar bir biçimde alarak küçültüyoruz. Bazen üst göz kapağının dış bölmesinde göz yaşı bezi sarkmaları oluyor. Bunları da aynı yağlarda olduğu gibi koruyucu yöntemlerde düzeltiyoruz.

Kapak Dışı Yağ Anatomisi

Yukarıda göz kapağı derisi ile kaşın alt yarısındaki derinin nasıl devamlılık içinde olduğunu anlatmıştım. Ancak bu iki bölgedeki anatomi birbirinden farklıdır. Kaş altında deri altı serbest yağ dokusu bulunur. Göz kapağı derisinin altında ise yağ yoktur. Göz kapağına yağ enjeksiyonu yapılmaz ama kaş altına çok da güzel yapılır. Yaşlanma sürecinde kaş altı yağ doku hacminin azalması ile kemik konturları belirginleşir ifade sertleşir, derin yapılar (torbalar ve gözyaşı bezi) dışarıdan görünür hale gelir. Tedavide bu bölgenin hacmini dengelemek ideal sonuca ulaşmak açısından oldukça önemlidir.

Göz Çevresi Kemik Anatomisi

Göz çevresindeki kemik anatomi göz kapağı estetiğini yakından belirler. Neredeyse her insanda sağ ve sol kemik kafes (orbita) birbirinden hafif farklıdır. Toplumun %10-15’inde gözlerin dikey konumları (vertikal distopi) ve öne uzanımları arasında (proptosis) belirgin fark vardır. Bu faktörler üst göz kapağının görselliğini etkiler ancak üst göz kapağı estetiği açısından belki de en önemli belirleyici kişinin kaş altındaki kemiğinin yapısıdır. Bu kemik az gelişmiş veya geride ise kaşı taşıyamaz. Bu grup hastalarda kaşlar hayatın erken dönemlerinden başlayarak göz küresinin üzerinde durur. Kaşın ağırlığı gözü açan levator kasını yorar ve uzun vadede göz kapağı düşüklüğüne yol açar. Bu kemik anatomiyi bazen implantlarla, çoğu zaman da kemik üzerine yapılan CAHA/HA dolgular ile desteklemek gerekebilir. 

Yani bir hastanın kaş altı kemik eksikliği, önce kaşın düşmesine, daha sonra göz kapağı mekanizmasının aşınmasına, daha sonra da bunlara bağlı deri fazlalığına sebebiyet verebilir. Hastanın ve doktorun bu durumu sadece üst göz kapağı deri fazlası olarak yorumlaması yetersiz bir tedavi ile sonuçlanacaktır. Özellikle erkek hastalarda kemik eksikliğini anlamak ve gidermek çok önemlidir. Çünkü kadınlarda düşük olan kaşı alın germe ile kaldırabiliriz. Yüksek kaş kadınlara yakışır. Erkeklerde ise kaşı yükseltmek estetik açıdan uygunsuzdur. Erkeklerde kaşı yukarı değil öne doğru hareket ettirmek gerekir. Kaşı öne getirmenin tek yolu ise kemiğin üzerine bir destek koymaktır. 

Göz Çevresi Mimik Aktivitesi

Son olarak göz çevresindeki mimik kaslarının hareketleri göz kapağı estetiğini yakından etkiler. Gözlerinizi yumduğunuzda veya kaşlarınızı çattığınızda göz kapağı derisinin bollaştığını ve kırıştığını gözlemleyebilirsiniz. Eğer mimik hiperaktivitesi söz konusu ise veya hastayı rahatsız eden kırışıklıklar mimikler ile ilişkili ise göz kapağından deri almak tek başına fayda sağlamayacaktır. Gözü kapatan ve kaşları çatan kas dokusunu botulinum toksin ile geçici olarak zayıflatabildiğimiz gibi üst göz kapağı ameliyatı esnasında cerrahi (kalıcı) olarak da zayıflatabiliriz. Mimik hiper-aktivitesinin ameliyat öncesinde tanı alması ve hastayı rahatsız ediyorsa cerrahi tedavi planına dahil edilmesi faydalı olacaktır. 

Göz çevresi mimik kaslarının gelişi güzel, şablon uygulamalarla zayıflatılması da üst göz kapağı estetiğini olumsuz olarak etkiler. Alındaki büyük yatay kas (Frontalis) kasıldığında kaşları yükseltir. Bu kasın tekrarlayan botulinum toksin enjeksiyonları ile zayıflatılması orta/uzun vadede kaşları düşürecektir. Sonuç: Dümdüz parlak bir alın, basık kaşlar ve kısık gözler. Bu grupta botulinum toksin etkisi tamamen ortadan kalkmadan, alın kası yeniden devreye girmeden ve normal gücüne ulaşmadan bir üst göz kapağı ameliyatını planlamak riskli olabilir.

Üst Göz Kapağı Ve Göz Altı Uyumu

Üst göz kapağı estetiğindeki son önemli nokta alt göz kapağı estetiği ile olan tamamlayıcı uyumdur. İdeal olarak göz çevresi hem göz altı hem de göz üstünü kapsayacak bir biçimde bütünsel olarak tedavi edilmelidir. Bir bölgeni düzeltilmesi diğer bölgenin normalden daha fazla dikkat çekmesine sebep olabilir. 

Yazı biraz uzadı. Bu anlattıklarımın yanına eklenebilecek başka maddeler de var. Geçirilmiş travmalar, ameliyatlar, gözün bağ doku sistemi konfigürasyonları, hormonal patolojiler ve daha niceleri göz kapağı estetiğini yakından etkiler. 

Göz kapağı estetiği ameliyatı hasta açısından zor değildir. Nispeten konforlu, hızlı iyileşen ve yüz güldürücü bir uygulamadır. Ancak doğru tanı, doğru planlama ve doğru uygulama ideal sonuca ulaşmak için önemlidir.

Göz kapağı estetiği hakkında daha detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Sevgiyle kalın

Güzel Kalın

O.B.

Göz Kapağı Estetiği hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için Doç. Dr. Ozan Bitik'in resmi web sitesi www.ozanbitik.com'a erişebilirsiniz.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Üst Göz Kapağı Estetik Ameliyatı ile Neler Başarılabilir?

Bir zamanlar üst göz kapağı ameliyatı (blefaroplasti) sadece üst göz kapağındaki deri…

Devamını Oku
Kaş Dövmesi ve Kaş Tasarımı Yaptırırken Dikkat Edin

Kaş dövmesi, kaş tasarımı, kaş kontürü, microblading, kalıcı makyaj gibi kaş estetiği…

Devamını Oku
Alt Göz Kapağının Estetik Ameliyattan Sonra Aşağı Çekmesi: Ektropiyon

Estetik ameliyatların tek nihai hedefi “daha mutlu ve sağlıklı” bireyler elde etmekti…

Devamını Oku