Yüz Asimetrisi Üzerine
3 Aralık 2019
İnsan vücudu neredeyse simetriktir.
İnsan yüzü de neredeyse simetriktir.
“Neredeyse” diyorum çünkü ne vücudumuzda, ne de yüzümüzde “mutlak” bir simetriden bahsedemeyiz.
Kural olarak yüzün sağ ve sol tarafları her zaman ve herkeste birbirinden “minör” farklılıklar gösterir. Gözler, kulaklar, dudaklar, kaşlar, çene konturları, kemik yapıları ve yüze ait neredeyse tüm yapılar arasında milimetrik farklılıklar mevcuttur.
Yüzün içerisindeki hava boşlukları birbirinin aynı hacimde değildir. Yüzün sağ ve sol yarılarındaki mimik ve çiğneme kasları aynı güçte ve boyutta değildir. Yüzün içindeki yapılar asimetriktir.
Gelişimsel farklılıkların yanı sıra hayatımız boyunca yüzümüzün sağ ve sol yarıları aynı fiziksel etkenlere aynı şiddette maruz kalmaz. Daha çok güneş gören taraf daha fazla yaşlanır, üzerine yattığınız taraf daha gevşek olacaktır, mimik kaslarınızın daha aktif olduğu yüz yarısında mimik kırışıklıkları daha derin olacaktır, daha yoğun çiğnediğiniz tarafta şakak bölgesi hacmi kronik sıkışmaya bağlı daha hızlı azalacaktır.
Bir kişinin yüzünü tam karşıdan fotoğraflayıp, daha sonra bu çektiğiniz fotoğrafı tam ortadan ikiye böldüğünüzü düşünün. Sağ yüz yarısını aynalayarak bir tam yüz, sol yüz yarısını aynalayarak bir tam yüz elde ettiğinizi hayal edin. Biz yüz asimetrisini değerlendirirken bu yarım yüz kıyaslama çalışmasını dijital fotoğraflar üzerinden yapıyoruz. Her defasında hastaları hayrete düşüren aynı sonuca ulaşıyoruz. Yüzün sağı ve solundan elde edilen tam yüzler neredeyse iki farklı insan gibi görünüyorlar.
İnsanlar gündelik hayatta ne kendi yüzlerindeki ne de diğer insanların yüzündeki bu tarz doğal asimetrileri fark etmezler. Eğer bir yüze kritik bir gözle bakarsanız elbette yüz yarıları arasındaki farkları bulabilirsiniz ancak beynimizin simetri konusundaki fabrika ayarları milimetrik değil, santimetrik hassasiyettedir.
Fabrika ayarları değiştirilebilir.
Ancak ne üretici, ne de teknik servis (plastik cerrahlar) tarafından önerilmemektedir.
Yüz estetiği ile uğraşan bir plastik cerrah, bir fotoğrafçı veya bir yönetmen milimetrik farkları daha rutin olarak algılayabilir. Diş hekimlerinin diş dizilimindeki milimetrik farkları algılama hassasiyeti çok gelişkindir. Ancak şunu bilmelisiniz ki fabrika ayarlarının milimetrik hassasiyette olmasının bir gerekçesi var. Zira tabiatta hiçbir yüz milimetrik düzeyde simetrik değildir.
Bir kişinin beden algısı ayarlarını “milimetre” düzeyine indirerek, yüzünü incelemeye başlaması, yüzünde başka kimsenin dikkatini çekmeyen minör asimetrileri fark etmesine, bunlardan zaman içinde rahatsız olmasına hatta bu “doğal” durumu takıntı haline getirmesine yol açacaktır.
Hastalar gayet de kendileriyle barışık bir biçimde hocam ben simetri hastasıyım diyebilirler. Bu ifade genellikle bireyin kendini “mükemmeliyetçi” zannetmesinin bir dışa vurumudur. Biz plastik cerrahlar simetri hastasıyım diyen bir kişiye acaba “beden algı bozukluğu” mu var endişesiyle yaklaşırız. Çoğu zaman da bu gruptaki hastaları tedavi etmek istemeyiz.
Zira plastik cerrahide bir ameliyatın tamamen simetrik bir sonuç oluşturabilmesi çok çok nadir görülen bir durumdur. Özellikle yüz estetiği ameliyatları neredeyse her zaman minör asimetriler ile sonuçlanır.
Bir yüz germe ameliyatının, bir göz kapağı ameliyatının, kulak ameliyatlarının hatta burun ameliyatlarının bile mutlak suretle simetrik sonuçlanabilmesi mümkün değildir.
İmkânsız olan gerçekleşip, mesela burun ameliyatı sonrası kusursuz olarak simetrik bir burun elde etseniz bile, bu kusursuz burun, asimetrik bir yüzün merkezinde yer alacaktır. Hastaların sıkça belirttiği üzere burun sağdan ve soldan farklı görünecektir. Çünkü farklı platformların üzerinde durmaktadır.
Plastik cerrahiye ilgi duyan aday hastalarımızın yüzün normal simetrisi/normal asimetrisi kavramlarını tam olarak anlamaları son derece önemlidir.
Plastik cerrahide yüzün gerçek asimetrileri ile de sıkça uğraşıyoruz. Kafa ve yüz kemiklerinin kalıtsal gelişim bozuklukları çok belirgin yüz asimetrilerine yol açabilir. Örneğin her 1000 doğumdan birinde görülen yarık damak dudak (tavşan dudak) deformitesi ağız, çene, dudak ve burunda belirgin bir sağ sol asimetrisi yaratabilir.
Erişkin yaşta yüzün yumuşak dokularının asimetrik olarak erimesine yol açan çeşitli hastalıklar vardır. Mesela hemifasiyal atrofi hastalığında yüzün yarısı eriyip çöker. Skleroderma hastalığında yüzün bazı bölgelerindeki deri, plaklar halinde erir ve incelir.
Yüz travmaları, bazı yüz enfeksiyonları, yanıklar, yüz tümörleri, damarsal anomaliler, yüz yönelik cerrahi girişimler, yüz radyoterapisi belirgin asimetrilere yol açabilir. Plastik cerrahi bu tarz asimetrileri tedavi eden bilim dalıdır. Yüz asimetrisi ile uğraşmak bizim işimizin bir parçasıdır. Öte yandan belirgin asimetrilerde hedef her ne kadar yüzün normal sınırlarda bir simetriye kavuşturulması olsa da bu hedefe ulaşmak çoğu zaman mümkün değildir.
- Yüzünüzde ilk bakışta dikkat çeken bir asimetri var ise,
- Bu asimetri elimizdeki seçenekler ile daha az dikkat çeken bir hale getirilebiliyor ise,
- İşlemlerin limitasyonlarını ve yüzün normal simetri/asimetrisi kavramlarını tam olarak anladığınızdan eminseniz,
Yüz asimetrisini gidermek amacıyla cerrahi tedavi adayı olabilirsiniz.
Son olarak üzerinde önemle durulması gereken nokta tüm yüz estetiği ameliyatlarının yüzünüzde asimetrik bir sonuç oluşturma riski taşıdığıdır. Çoğu zaman ameliyat sonrası asimetriler yüzün normal asimetrisi seviyesinde olacaktır. Ancak ameliyat sonrası süreçte ikincil müdahaleler ile düzeltilmesi gereken asimetriler oluşabilir. Bazen ikincil müdahale minör bir asimetriyi düzeltmek için fazla riskli/meşakkatli olabilir. Bazı asimetriler ise hiç düzeltilemeyebilir.
Yüz asimetrisi ile ilgili daha detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Sevgiyle Kalın
Güzel Kalın
OB