Yaşlanma sürecinde yüz derisi ve deri altı dokularda meydana gelen gevşekliği yüz germe ameliyatları ile düzeltiyoruz. Yüz germe ameliyatı -adı üzerinde- gevşek ve sarkık yüz derisini daha gergin bir hale getirmek amacıyla tasarlanmıştır. Aday hastalarımız sıkça ameliyattan önce her iki ellerinin avuç içini yanaklarına koyup yana ve yukarı doğru kuvvetlice çeker ve “işte yüzüm böyle olsun istiyorum” diyerek ameliyattan beklentilerini ifade ederler.
Yüz germe olduysak yüzümüzdeki cilt gergin olsun değil mi?
Değil.
İçindekiler
Yüzün Fonksiyonel Esnekliği Nedir?
Yüzümüz sadece güzel görünmeye yaramaz, pek çok işlevi vardır.
Mesela yemek yerken ağzımızı açmamız gerekir. Ağız her açıldığında çene kemiği alt yanak derisini bir tente gibi esnetir. Ağzımızın açılabilmesi için ağız çevresi dokularda belli bir esnekliğin olması şarttır. Benzer bir biçimde gözlerimizin rahat açılıp kapanabilmesi ve mimik kaslarımızın hareket edebilmesi için göz çevresinde belirli bir esnekliğin varlığı şarttır. Boyun derisinde belirli bir esneklik olmalıdır ki başımızı rahatça hareket ettirebilelim. Örnekler çoğaltılabilir ancak siz ana fikri anladınız. Yüzün fonksiyonlarını idame ettirebilmesi için gereken asgari esnekliğe “yüzün fonksiyonel esnekliği” diyoruz.
Yüzün fonksiyonları ile yaşlanma biçimi arasında direkt bir ilişki mevcuttur. Mesela gülme kasınız ne kadar aktif ise nazolabial katlantınız o derecede derin olacaktır. Gülme esnasında orta yüz yumuşak dokuları bir akordeon gibi sıkışır. Bu kronik sıkışma fenomenine “concertina effect” adı verilir. Tekrarlayan kronik sıkışma hareketi, orta yüz hacim kaybının başlıca sebepleri arasında sayılmaktadır. Bir bölgede hacim azaldığında o bölgeniz üzerindeki deri göreceli olarak bollaşır ve sarkar.
Benzer biçimde çiğneme kası güçlü olan kişilerde, çiğneme kasının sıkıştırmasına bağlı şakaktaki hacim kaybı daha erken ve daha ileri düzeyde gözlemlenir. Şakak hacmi azalınca bu bölgede ve kaşın dış kısmındaki deri göreceli olarak bollaşır ve cilt sarkması oluşur.
Göz çevresi mimikleri çok aktif olan kişilerde kaşlar daha hızlı düşerler.
Çenesi belirgin ve ağız açıklığı çok fazla olan kişiler erken yaşta orta yüz ve yanak sarkmasına daha yatkındır.
Örnekler çoğaltılabilir.
Bilmeniz gereken en önemli nokta yüzün fonksiyonlarının yaşlanma sürecini etkilediği gibi yüz gençleştirme ameliyatı sonrası süreci de yakından etkilediğidir.
Yüz germe ameliyatında yüzü ne kadar gererseniz gerin, belli bir süre sonunda yüz;
- Gerilim altındaki derinin esnemesi ile,
- Tekrarlayan hareketler sayesinde ihtiyacı olan fonksiyonel esnekliği yeniden kazanacaktır.
Erken dönemde yüzün final halinden daha gergin olacağını ve bu gerginliğin 6-12 hafta içerisinde fonksiyonel bir düzeye gerileyeceğini söylüyoruz. Yüz germe ameliyatı sonrasındaki ilk 3 ay içerisinde mutlaka bir miktar gevşeme olacaktır. Gevşemenin ne kadar olacağını yüzünüzün fonksiyonları belirleyecektir.
Ameliyat sonrasındaki erken iyileşme döneminde (6-12 hafta) bu sebepten ötürü hastalarımıza ağız açıklığını kısıtlamalarını, mümkün mertebe yoğun mimikler yapmamalarını ve yüzlerini deforme edecek pozisyonlarda uyumamalarını tavsiye ediyoruz.
Üçüncü ayın sonunda yüzünüz sizin istediğiniz/hayal ettiğiniz kadar gergin olmayabilir veya gergin kalmayabilir. Zira hiçbir yüz germe ameliyatı uzun vadede yüzün fonksiyonel esnekliğini yenebilecek kadar kalıcı değildir. Özetle yüz germe ameliyatından sonra, orta-uzun vadede “gergin” bir yüz beklememelisiniz. Ameliyattan sonra da yüzünüz esnek olacak ve bu esnekliğe ait bazı yaşlanma belirtileri doğal olarak devam edecektir.
Ancak bazı faktörler, yüz germe ameliyatı sonrası gevşemenin istenilenden daha hızlı ve daha fazla olmasına sebebiyet verebilir. Gelin “fonksiyonel olmayan” erken gevşemenin nedenlerine göz atalım.
- Yüzün gevşemesinde ağız açıklığının rolü
Yüz germe ameliyatı sonrası derinin istenilenden erken esnemesine sebebiyet veren en önemli etken abartılı ağız açıklığıdır. Ameliyattan sonra ilk 3 ay; ısırarak elma yemek, dürüm yemek, aslan gibi kocaman esnemek yok. Ağız açıklığını sınırlandırmanız gerekir. İstediğiniz her şeyi yiyebilirsiniz ancak küçük ve yumuşak lokmalar halinde. Mesela sert etler yerine yumuşak köfteleri tercih etmelisiniz. Ameliyatı takip eden erken dönemde diş tedavilerini bu sebeple pek arzu etmeyiz. Dişleriniz ile ilgi tedavileri yüz germe ameliyatının öncesinde tamamlamış olmanız tercih edilir.
- Yüzün gevşemesinde uyku pozisyonunun rolü
Yüz germe ameliyatı sonrası derinin yeniden esnemesine katkıda bulunan bir diğer faktör de uyku pozisyonudur. Uyku esnasında yüz üzerine uygulanan tekrarlayıcı kuvvetler, ameliyat sonrası erken dönemde derin dokuları yerinde tutan dikişleri gevşetebilmektedir. Dikişlerin iyileşme tamamlanmadan gevşemesini istemeyiz. Bu sebeple ameliyat sonrasındaki ilk 6-12 hafta süreyle hastaların yüz üzerine çok yatmalarını tavsiye etmeyiz.
- Yüzün gevşemesinde mimiklerin rolü
Yüz germe ameliyatı sonrasında deri ve deri altı dokuları iyileşme tamamlanmadan önce esnetebilecek bir diğer unsur da abartılı mimik kullanımıdır. Göz çevresi mimiklerin çok yoğun olduğu hastalarda alın germe/kaş kaldırma ameliyatı sonrası nüksler sık görülür. Ne kadar güçlü tespit ederseniz edin hiperaktif göz çevresi kasları, ameliyat ile kaldırdığımız kaşları uzun vadede çeke çeke aşağıya indirecektir. Bu sebeple bazı alın germe tekniklerinde kaşları aşağı çeken kaslar kasıtlı olarak zayıflatılırlar. Benzer biçimde gülme kaslarının ve boyundaki platysma kasının güçlü ve devamlı kasılması yüz germe ameliyatı sonrasında yüzü aşağı çekebilir. Ameliyat sonrasında asık suratlı gezmenizi istemeyiz ancak mimik kullanımını ez aza indirmenizi, sizi kahkahalarla güldüren arkadaşlarınızı biraz özlemenizi tavsiye ederiz.
- Yüzün gevşemesinde elastikiyet kaybının rolü
Yüz germe ameliyatı sonrasında deri kalitesinde azalma yaratan her şey yüzün beklenilenden daha hılı gevşemesi ile sonuçlanabilir. Yoğun güneş hasarı, sigara kullanımı, steroid kullanımı, yaş stresi, genetik kollajen doku hastalıkları başlıca sebepler arasındadır. Bazı özel hastalıklarda yüz sarkması yirmili yaşlarda başlar. Ameliyatlar biyolojik süreçleri durduramazlar sadece belirtileri azaltırlar.
- Yüzün gevşemesinde hacim kaybının rolü
Ameliyat sonrası süreçte yağ kaybı yüzün derisinde göreceli bir bolluk yaratır ve erken gevşeme ve sarkma ile sonuçlanabilir. Ani kilo vermek yüzü sarkıtır. Bu sebeple hastaların ameliyat öncesinde ideal vücut ağırlıklarında olmaları ve ameliyat sonrası süreçte ideal olanı idame ettirmeleri kalıcı bir sonuç açısından mutlak suretle gereklidir.
Fonksiyonel Esneklik, Gevşeklik Ve Sarkma Arasındaki Fark Nedir?
Bazı hastalar ameliyattan sonra yüzlerini elleriyle çekiştirerek, gevşekliğin devam ettiğinden ve bu durumun kendi beklentilerini karşılamadığından yakınıyorlar. Tüm çocukların yanakları esnektir. Çocuklarda bile elinizle yanakları ve boynu çekmeye çalışırsanız yumuşak doku esnekliğinin mevcudiyetini görebilirsiniz. Yüzün fonksiyonel esnekliğini, gevşeklik ve sarkma ile karıştırmamak gerekir.
Fonksiyonel esneklik dokunun normal bir insanın yüzünde olması gerektiği kadar esnek ve hareketli olması demektir. Buradaki "normal" bireyden bireye değişir. Mesela çok büyük bir gülümsemesi olan bir kadının ağız çevresindeki fonksiyonel esnekliği daha fazla olacaktır. Gevşeklik dokunun fonksiyonel esnekliğin ötesinde bir harekete sahip olması demektir. Sarkma ise istirahat esnasında dokuların normal anatomik pozisyonlarından daha aşağıda bir konumda yer almaları demektir. Yüz germe ameliyatından sonra fonksiyonel esneklik tamamen normaldir. Olmazsa sorun var demektir. Gevşeme zamanla beklenilen bir durumdur ve bazen beklenilenden daha hızlı gelişebilir. Sarkma ise ameliyatın etkisini yitirdiğini gösterir.
Yüzünüzdeki gevşekliğin henüz ameliyat gerektirecek bir boyutta olup olmadığını merak ediyorsanız ve yüz gençleştirme ameliyatları hakkında daha detaylı bilgi isterseniz bize ulaşabilirsiniz.
Sevgiyle Kalın
Güzel Kalın
Estetik Uygulamalar hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için Doç. Dr. Ozan Bitik'in resmi web sitesi www.ozanbitik.com'a erişebilirsiniz.